Kaçış Sendromu Nedir?

Kaçış sendromu ciddi atak ve belirli periyotlarla tekrarlayan krizler gibi belirtilerle ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastalık aslında kılcal damarlarda bulunan sıvıların ve bazı maddelerin hızlı bir şekilde damar dışına doğru geçiş yapması durumudur. Kılcal damarlarda meydana gelen ve çok hızlı oluşan bu olay sonucunda vücudun belirli bölümlerinde şişlikler görülür ve hastanın tansiyonu ani bir şekilde düşer. Bu tansiyon düşüklüğünden sonra hasta ciddi bir şoka girer.

Bu tarz şok durumlarında hastaya hemen müdahale edilmesi gerekir. Aksi halde kaçış sendromu atağı ölüme yol açabilecek ciddiliğe sahiptir. Kılcal damar dışına çıkan sıvıdan dolayı akciğer, kalp, karın zarı gibi vücudun iç kısımlarındaki boşluklara ve kaslara sıvı birikmiş olur. Sıvının sızmasından dolayı damar içerisindeki kan basıncı ani bir şekilde düşer ve bu durumda şok tablosunun oluşmasına sebebiyet verir.

Bunun yanı sıra kandaki albümin seviyesini düştüğü için kanın akıcılığı azalmış olur yani kanda yoğunlaşma meydana gelir. Bu hastalık dünya çapında çok nadir olarak görülür ve kaçış sendromunun henüz kesin bir tedavisi bulunmamıştır. Bazı kişiler kaçış sendromunun bulaşıcı olup olmadığını merak etmiştir. Ancak bu hastalığın bulaşıcı olma gibi bir ihtimali yoktur.

Kaçış Sendromuna Ait Belirtiler Nelerdir?

Kaçış sendromu hastalığının semptomları isteyen kişiden kişiye farklılaşabilir. Kaçış sendromu tanısı konulan bireyler uzun yıllar boyunca vücudunda herhangi bir belirti ile karşılaşmayabilir. Bu bireysel sıkıntısız bir şekilde hayatlarına devam eder. Genellikle bu hastalık hiçbir şey yokken aniden oluşan ataklar sonucunda belirtileri meydana getirir. Bu atakların görülme sıklığı kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Bazı kişiler ayda bir atak geçirirken bazıları ise yılda bir bu durumu yaşar. Genellikle sıklıkla yaşanan şoklar ile kendini belli eden kaçış sendromu, krizlerden bir gün önce gribal enfeksiyon olarak kendini belli edebilir. Gribal enfeksiyon da ateş yükselmesi, yorgunluk, halsizlik ve eklemlerde ağrı gibi belirtiler içerir. Gribal enfeksiyon haricide kaçış sendromunun aktifleştiği dönemlerde görülen en sık belirtiler şu şekilde listelenmiştir:

• Karın ağrısı
• Baş dönmesi
• Şok geçirme
• Tansiyon düşüklüğü
• Kanın yoğunlaşması
• Bulantı ve kusma
• Karında asit birikmesi
• Bağırsaklarda ödem oluşması
• Vücudun belli bölgelerinde oluşan şişlikler

Yukarıda listelenen belirtiler bu hastalığı taşıyan kişilerde en yaygın görülen belirtiler arasındadır. Kılcal damarların dışına sıvı sızması ve bu durumdan dolayı kalp ve akciğer zarında sıvı birikmesi meydana geldiği için hastada kalp ve akciğer yetmezliği görülebilir. Bu belirtiler de oldukça ciddidir ve insan hayatını ciddi yönde etkiler.

Uyku apnesi nedir, Belirtileri nelerdir? Yazısını inceleyebilirsiniz.

Kaçış Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Kaçış sendromu tanı koymak için öncelikle Hastanın genel öyküsü ve bulgularını değerlendirir. Tansiyon düşüklüğü, kandaki albümin düzeyinin düşmesi, kanın yoğunlaşması ve vücutta belli bölgelerde oluşan ödem şikayeti ile hastaneye başvuran kişilere detaylı bir muayene yapılır. Bu muayenelerin sonucunda belirtileri destekleyen durumlar fark edildiğinde kaçış sendromu tanısı konulur. Kaçış sendromu hastalarında en sık rastlanan belirti tansiyon düşüklüğü dur. Fakat her tansiyon düşüklüğünü de bu hastalığa yormamak gerekir.

Hastanın geçirdiği atak sırasında kan basıncının ani bir şekilde düşmesi de bu hastalığın semptomlarıdır. Bu semptomların görüldüğü hastalar sağlık taramasından geçirilir ve varsa kronik hastalıklarının ya da atak oluşmasına sebebiyet veren durumların tespiti gerçekleştirilir. Tüm bu tespit işlemleri tamamlandıktan sonra doktor hasta için uygun tedavi yöntemine başvurur.

Kaçış sendromu atağı görülen kişilerin erken dönemde tespit edilmesi ve tedavinin bir an önce başlatılması büyük önem taşır. Özellikle belirtileri ağır bir şekilde yaşayan kişilere kaçış sendromu için gerekli tüm testlerin yapılması şarttır.

Kaçış Sendromu Neden Olur?

Kaçış Sendromu sebepleri arasında genellikle kullanılan ilaçlar gösterilmiştir. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda hematolojik hastalıklar için kullanılan ilaçların ve diğer hastalıklar için kullanılan bazı ilaç türlerinin bu hastalığa zemin hazırladığı tespit edilmiştir. Bu hastalık dünya çapında çok nadir kişide görülür ve günümüzde hala araştırmaya açık bir konudur.

Kaçış sendromu rahatsızlığında damarların dışına protein, mineral maddeleri ve sıvı geçişi olmasından dolayı ciddi şok tabloları ortaya çıkar. Damarların içerisinden vücudun farklı bölümlerine sıvı geçişini olmasını sağlayacak birçok olası nedenin üzerinde durulmuş olsa da hastalığın kesin bir sebebi henüz bulunmamıştır. Kaçış sendromuna sebep olabilecek bazı durumlar şu şekildedir:

• Bazı enfeksiyon rahatsızlıkları
• Ağır sepsis tabloları
• Lenfoma
• Karbonmonoksit zehirlenmesi
• Hemofagositik sendrom
• Kedi veya köpek dışkısı

Kaçış Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Kaçış sendromu tedavisi için henüz kesin bir yöntem bulunmamıştır. Genellikle bu hastalığın gündeme gelmesine sebep olan nedenlerin azaltılması yönünde birtakım tedaviler uygulanır. Kaçış sendromunun belirtilerinden biri olan ataklar dolayısıyla kişinin gündelik hayatı ciddi ölçüde olumsuz etkilenir. Kaçış sendromu aynı zamanda vücudun başka bölümlerinde birtakım problemlere yol açar.

Vücuttaki doku ve organların işleyişinin bozulmasına sebep olabilir. Bu hastalığın tedavisinin temel amacı meydana gelen bu atakların sonlandırılmasıdır. Genellikle atakların önlenmesi için enfeksiyon tedavisinde kullanılan antibiyotik ile bronşit ve astım tedavisi için alınan ilaçlar tercih edilir. Kaçış sendromu krizlerinin engellenmesi için düzenli olarak tansiyon ölçülmelidir ve hatta gerektiği durumlarda tansiyon ilacı kullanılmalıdır.

Stres, kaza ve yaralanma gibi olumsuz durumlar atakları tetiklediği için kaçış sendromuna sahip kişiler sağlığına gerekli özeni göstermelidir ve dikkat etmelidir. Bazı kaçış sendromu hastalarında alerjik reaksiyonlar görülebildiği için gerekli tetkikler uygulanmalıdır. Kaçış sendromu tanısı konulan hastalar bilinçli bir birey olup hastalığını ciddiye almalıdır. Düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılması hastanın belirtilerini en aza indirmek için gereklidir. Kaçış sendromu hastasında kriz durumu genellikle bir gün öncesinde kendini gribal enfeksiyon olarak belli eder.

Hastalar bu tarz bir problem yaşadığında mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır ve kaçış sendromu hastası olduğunu, krizi öncesi belirtileri yaşadığını sağlık görevlisine bildirmelidir. Kaçış sendromunun tamamen engellenebilmesi için kesin bir tedavi tekniği henüz geliştirilmemiştir. Ancak oluşan ataklar esnasında yaşamsal fonksiyonların etkilenmemesi için bazı tedbirlerin alınıp bu sürecin sorunsuz bir şekilde tamamlanması mümkün olabilir.

Gelişen atak sırasında durum hemen kontrol altına alınmaz ve gerekli tedaviler uygulanmaz ise bazı organlarda kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Hata kişinin yaşamını tehdit eden unsurlar ortaya çıkar. Bu yüzden doktor tarafından önerilen tedavi planına uyum sağlamak ve kriz durumunda yapılması gerekenleri uygulamak çok önemlidir. Aynı zamanda bu durum aile yakınlarına bildirilmeli ve acil bir durum meydana geldiğinde hastanenin acil servisine başvurulması gerekir.

Kan şekeri yükselmesi belirtileri nelerdir, nasıl anlaşılır? Yazısına da göz atabilirsiniz.

Kaçış Sendromunu Hangi Durumlar Tetikler?

Kaçış sendromu hastalığını tetikleyen faktörler herkes tarafından dikkat edilmesi gereken durumlardır. Bu hastalığa sebep olan faktör henüz kesin bir şekilde belirlenmemiştir. Yapılan araştırmalara göre hastanın genetik olarak ortaya çıkmadığı da söylenenler arasındadır. Birtakım tetikleyici faktörler sayesinde kaçış sendromu belirtileri ortaya çıkabilir. Bu yüzden sağlığı tehlikeye atacak bir davranışta bulunmamak önemlidir. Kaçış sendromu hastalığını tetikleyen durumlar şunlardır:

• Böbrek yetmezliği
• Olumsuz ilaç reaksiyonu
• Yüksek tansiyon
• Kemoterapi süreci ve kullanılan ilaçlar
• Endokrin hastalıkları
• Zehirli yılan tarafından ısırılmak
• Kemik iliğinden ya da lenfatik sistem kaynaklı rahatsızlıklar